15 Temmuz 2013

Hukukçu yok ki spor hukukçusu olsun !

  İki senedir şike süreci üzerine konuşup yorum yapan spor hukukçularının %95 tam anlamıyla çuvalladı. Peki şaşırdık mı ? Hayır. Olayın tarafları da dahil herkes gerçekleri ve sonucu üç aşşağı beş yukarı tahmim ediyordu. Peki biraz mantık ve adaley anlayışı olan herkesin öngördüğü bu sonucu spor hukukçuları görmüyormuydu ?
 Görmüyorlardı çünkü onlar evrensel hukuk sistemi içinde değil 'Türk usulü' hukuk sistemi içinde eğitilmiş ve iş yapmaya alışmışlardı. Türk usulü hukukta adalet değil güç etkindi.Gücü olan haklıydı. Arkasında  siyaset, camia, cemaat, para olan hukuku yönlendirebilirdi. Para ve çıkarın adalet ve hakkaniyetten daha önemli olduğu bütün bir ülke halkına empoze edilmiş ve genel kabul görmüştü. Şike yapan takımların küme düşürülmesi yayıncı kuruluşa para kaybettirir de paradan olurlar gerekçesiyle diğer pek çok takım ve TFF tarafından engellenmiş ve bu da haklı bir sebep olarak kabul görmüştü. Dünyaya kapalı bir ülke iseniz kendi değer yargılarınız ve hukukunuzla yaşar giderseniz. Ama eğer modern dünyanın bir parçası olmak istiyorsanız yerel değil evrensel değerlere uymak zorundasınız. Bu değerlerin en önemlisi de evrensel hukuk kurallarıdır. Bunu için de bu değer ve kurallara uygun hukukçular yetiştirecek bir eğitim sistemi, bu değer ve kuralları uygulayacak bir adalet sistemi ve bunu talep edecek bir halk gerekir. Peki umudumuz var mı ?  Devlet adamlarımız, kanun yapıcılarımız ve uygulayıcılarımız bu halkın içinden çıktıkça HAYIR !


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder